Ben 25 yaşında, erkek bir crohn hastasıyım ve aynı zamanda da stomalıyım. 2018 Ocak ayı itibariyle yaklaşık olarak 10 aydır ileostomiliyim (stomalıyım). Bu yazı dizisinde sizlere en başından beridir crohn hastalığı hikâyemi ve stoma sürecini anlatacağım.
Crohn Hastalığı Hikayem Nasıl Başladı?
2014 yılının Kasım ayına kadar hayatımda her şey normal bir seyir halinde devam ediyordu. O zamana kadar hiçbir şekilde sağlık problemim yoktu. 22 yaşındaydım ve kilo olarak da yaklaşık 84 kilo civarında bir bireydim.
O kasım ayının ortalarında bir gün, makat bölgemde ne olduğunu bilmediğim bir ağrı oluşmaya başladı. İlk günler önemsemedim ama birkaç gün sonra ağrılar dayanılmaz bir hale geldi. Aynı günlerde ishal şikâyetim de başladı.
Ne olduğunu bilmediğim için, ishal birkaç gün içerisinde geçer diye düşünerek pek ciddiye almadım. Fakat makatımdaki ağrılar çok şiddetlenince internetten araştırma yaptım. Bendeki belirtilere göre hemoroid olduğu kanısına vardım ve yanlış bir davranış olarak doktora gitmeyip, kendi kendine geçmesini bekledim.
– Ara Not: böyle bir durumla karşı karşıyaysanız mutlaka doktora gidin. Kendi başınıza hareket etmeyin. Söz konusu sağlık olduğu için utanılacak bir durum yok. Ayrıca ilk başta hekime danışmazsanız, ileride daha kötü sonuçlar görebilirsiniz. –
Yaklaşık bir ay kadar şiddetli ishal ve makat bölgemdeki ağrıyla idare etmeye çalıştıktan sonra, artık doktora gitmeye ikna oldum ve bir devlet hastanesinin Genel Cerrahi bölümüne başvurdum. – Hemoroid gibi hastalıklarla Genel Cerrahi uzmanlarının ilgilendiğini hatırlatmış olayım-
Doktor fiziki olarak muayene etti ve makat bölgemdeki ağrıyan yere baktı. Bana burada bir anal fissür (makatta çatlak) olduğunu söyledi ve bazı kremler ve ilaçlar verdi. Onları kullandıktan sonra rahatladım ve ağrılar büyük oranda azaldı.
Bu sürede şiddetli ishalim devam ediyordu. Aynı zamanda dışkıda kan da gelmeye başladı ve hızlıca kilo kaybetmeye, zayıflamaya başladım. Fakat yine ishalin geçeceği düşüncesiyle bir doktora gitmedim. Aynı zamanda kilo kaybetmek hoşuma gitmişti. Çünkü boyuma oranla kilom (84) fazlaydı. Biraz zayıflamanın iyi olacağını düşündüm. İlk bir ay dolduğunda yaklaşık 10 kilo kadar zayıflamıştım.
Bu arada makat bölgemde de bir apse oluştu. İlk başta küçük bir şekilde başlayan apse, gittikçe büyüdü. Birkaç ay sonra neredeyse bir yumurta kadar büyüdükten sonra patladı. Ve patlayan apse makatımda fistül oluşturdu.
Hastalığın üçüncü ayına doğru, artık ciddi bir hastalığım olduğunu düşünerek bir dâhiliye polikliniğine başvurdum. Orası beni Gastroenteroloji polikliniğine sevk etti. Oradaki doktora durumumu anlattım. Kan, gaita ve idrar tahlili yaptıktan sonra benden kolonoskopi istedi. Birkaç gün sonra da kolonoskopi ve endoskopi işlemleri yapıldı.
Yapılan işlemler ve tetkikler sonucunda 2015 yılının şubat ayında Crohn Hastalığı teşhisi konulmuş oldu.
Crohn Hastalığı Tedavi Sürecim
Crohn hastalığı tanısı konulduktan sonra, birkaç gün hastanede yatarak ilaç tedavisi aldım. İlk olarak Salofalk ve Budenofalk ilaçlarıyla, antibiyotik ilaçlar başlandı. Bunları yaklaşık 3 ay kadar kullandım. İlk zamanlar kısmen bir etki gösterse de çok bir olumlu etkisi olmadı.
Aynı zamanda, makat bölgemdeki çatlak iyileşmişti ama bu kez de, yukarıda da değindiğim gibi fistül oluşmuştu. Bu fistülden sürekli olarak iltihap akıntısı oluyordu. Ayrıca bu fistülün içerisine giren bazı gaita parçaları beni oldukça rahatsız ediyordu. Bazı geceler ağrıdan dolayı uyuyamıyordum. Yürüyüşüm bile değişmişti. Normal bir şekilde yürüyemiyordum.
Daha sonra kullandığım ilaçlara ek olarak İMURAN ilacı da başlandı. Uzun bir süre de bunu kullandım.
2016 yılının başlarına geldiğimizde, hastalığımda yaklaşık olarak 1 yıl kadar bir süreyi geride bırakmıştım. Fakat bu 1 yıl benim için çok zor geçmişti. Çünkü sürekli tuvalet ihtiyacı hissediyordum. İlaçlar pek fayda vermiyordu. Karın ağrılarım oluyordu. Yemek yiyemiyordum çünkü yemek yediğim zaman hemen tuvalete koşmak zorunda kalıyordum. Sosyal hayatım gerilemişti ve epeyce kilo kaybetmiştim.
2016 yılının ilk aylarında, makatımdaki fistül iyice genişlemiş olduğu için artık pek ağrı olmuyordu ama sürekli bir iltihap akıntısı oluyordu. Doktorum durumumu ve tahlillerimi inceledikten sonra, bir üst seviye ilaca yani HUMİRA tedavisine geçmemiz gerektiğini söyledi.
HUMİRA ilacı oldukça tesirli aynı zamanda çok ciddi yan etkileri olabilen bir ilaç olduğu için doktorlar, bu ilacı verirken çok temkinli yaklaşıyorlar ve hastayı da oluşabilecek her türlü yan etki için bilgilendiriyorlar.
HUMİRA raporu almak için önce göğüs hastalıkları uzmanına muayene oldum. O benden PPD sonucu istedi. PPD için ise, verem savaş dispanserine gidip işlem yaptırdım. 14 mm PPD sonucuyla yeniden göğüs hastalıkları uzmanına gittim ve akciğer röntgeninin temiz çıkmasıyla birlikte raporuma onay verdi. Fakat aynı zamanda anti tüberküloz ilacı kullanmamı önerdi.
HUMİRA ilacı bağışıklık sistemini baskılayan bir ilaç olduğu için, vücuda giren virüsler karşısında vücudu dirençsiz bırakabiliyormuş. Bu sebeple de vücuttaki verem virüsünü tetikleyerek verem hastalığına sebep olabiliyormuş. Bu bir ihtimal elbette. Doktorlar böyle bir şeye neden olmasın diye, 9 aylık bir anti tüberküloz tedavisi uygun görüyorlar.
Ben de 9 ay kadar INH denilen anti-tüberküloz ilacı kullandım ve aynı zamanda HUMİRA kullandım. Herhangi bir tüberküloz virüsü ya da diğer yan etkilerden birisi gelişmedi.
2016 yılının şubat ayı itibariyle HUMİRA ilaç kullanmaya başladım. Bunun yanında yine Salofalk ve bazı antibiyotik ilaçlar kullanmaya devam ettim.
HUMİRA ilacı, ilk zamanlar etkisini gösterdi. Ciddi bir rahatlama hissi yaşadım. Ama o da o günlerde kesin bir sonuç vermedi.
O yılın yaz aylarında doktorumun tayini başka bir yere çıktı ve doktor değiştirmek durumunda kaldım. Yeni gelen doktor benim durumumu en başından beridir bilmediği için bana yeteri kadar ilgi gösteremedi. Bu sırada da ataklarım başladı ve gün geçtikçe kötüye doğru gitmeye başladım.
2016 yılının sonbaharında soğukların başlamasıyla birlikte şiddetli bir atak dönemi yaşamaya başladım. Bu zamana kadar da kan değerlerimde ciddi bir düşüş yaşandı. Ama nedense doktorum buna müdahale etmedi. Kan değerlerimin düşük olması beni çok olumsuz etkiledi. Çok az bir soğukta bile titrer oldum. Herkesin gömlekle gezebildiği zamanlar ben, 4-5 kat kıyafetle gezip, yine de üşüdüm.
Günlerce evden çıkamadığım zamanlar oldu. Yemek yiyemez oldum. Yediğim yemeği kısa bir süre sonra çıkarır oldum ve yine aynı günlerde kusma şikâyetlerim de başladı.
Crohn hastalığı bacaklarıma da vurmaya başladı ve ciddi bel ve eklem ağrıları yaşamaya başladım. Öyle ki bazı zamanlar ayaklarımdaki ağrıyla uyanır oldum. Ayak bileklerim ağrıyordu ve merdiven çıkmak bana ölüm gibi geliyordu.
Bu zamana kadar geçen sürede iyice kilo kaybettim ve kilom 50 kiloya kadar da düştü.
2017 yılının ilk günlerinde, durumumun iyice ağırlaşması üzerine bir tıp fakültesi hastanesine, bir Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr.’a randevu alıp muayene oldum.
Doktor benim halimi görünce çok şaşırdı ve “seni hemen yatırmamız lazım, uzun bir tedavi süreci seni bekliyor” dedi. Ve o şekilde hastaneye yatış sürecim başladı.
Yaklaşık olarak 29 gün hastanede kaldım ve bu süre içerisinde yoğun bir antibiyotik ve gıda takviyesi tedavisi aldım. Aynı zamanda kan değerlerim çok düşük olduğu için bir de 5-6 ünite kan takviyesi aldım.
İlaçlarla vücut değerlerim kısmen düzelme gösterdi fakat hastalığımın ilk zamanlarında oluşan ve iyice gelişerek büyüyen fistül için doktorlar bir şey yapamadılar. Çünkü fistül bir hayli ilerlemiş ve makatımda birkaç yerden açıklıklar oluşturmuştu. Bu duruma en iyi tedavi olarak ise doktorum bana ostomi ameliyatını önerdi. Yani stomalı olmam gerektiğini ancak bu sayede fistülün kapanabileceğini söyledi.
Bunun üzerine Şubat 2017 tarihinde stoma ameliyatı olarak, ileostomili bir birey oldum.
Geçici olması planlanan ileostomim için şuan 10 aydan fazla bir süre geçmiş durumda. Hâlâ fistülde istenilen ölçüde bir iyileşme olmadığı için stoma kapama ameliyatı olmadım. Fakat önümüzdeki aylarda, fistülün iyileşmesi durumuna göre bir kapama ameliyatı düşünülmekte.
Stoma ameliyatı sonrası, çok ciddi anlamla bir rahatlama yaşadım. Geçen 10 aylık süre boyunca normal yaşantıma döndüm diyebilirim. 50 kiloya kadar düşen ağırlığım şimdilerde yeniden 70 kilo civarına yükseldi ve değerlerim oldukça normale döndü.
Kaynak: https://bilgiverenblog.blogspot.com.tr/2018/01/crohn-hastalg-hikayem-ve-tedavi-surecim.html
