Ülseratif Kolit ve bağırsak hastalıkları

Otizm ve Diyet: Ekmek ve Süt Ürünleri ile Otizm Arasında Bir İlişki Var mı?

0 159

 Steven Gans, MD 

Son zamanlarda kitaplarda ve İnternet sitelerinde, ekmek ve süt ürünlerinden uzak durularak otizm belirtilerinin azaltılabileceği yönünde bir sürü haber çıkıyor. Bazı terapistler, anne babalar, doktorlar ve yazarlar, söz konusu bu diyet sayesinde otizmden tamamen ‘iyileşen’ ve ‘otizm tanısından kurtulmuş’ çocuklardan bahsediyor. Fakat doktorlar ve araştırmacılar, diyet değişikliği ile gerçekleştiği öne sürülen bu tedavilere kuşkuyla yaklaşıyor.

Buğday ve süt ürünleri gerçekten, en azından bazı otizm semptomlarının nedeni olabilir mi?

Gluten ve Kazein Otizme Neden Olurmu? Afyon Teorisi

Bu popüler teorinin ana mantığı şu şekilde özetlenebilir:

Buğday gluten ve kazein, afyon içerikli ilaçlara benzeyen moleküllere dönüşen proteinler içerir.

Otistik özellik gösteren çocuklar, “sızıntılı bağırsak hastalığı” gibi farklı sindirim sistemi bozuklukları ortaya çıkabilir. Sızıntılı bağırsak sendromuna sahip hastaların bağırsakları aşırı geçirgendir ve proteinler gibi büyük moleküller bağırsaklardan dışarı çıkabilir. Dolayısıyla, otistik özellik gösteren çocuklarda afyon benzeri bu büyük moleküller dışkı yoluyla atılmaz ve kana karışır.

Bu moleküller beyne ulaştığında ise, afyonunkine benzer bir uyuşturucu etki yaratır.

Buğday ve süt ürünleri diyetten çıkartıldığı zaman, çocuğun beyninde bu türden bir uyuşma artık yaşanmaz ve davranışları ile becerileri büyük ölçüde gelişme gösterir.

Bu kuramın sonucu olarak şu varsayımda bulunulabilir: Eğer bir çocuğun günlük diyetinde çoğunlukla buğday ve süt ürünleri (pizza, krakerler, süt, dondurma, yoğurt, sandviç) varsa, bu durum, çocuğun afyon benzeri moleküllere bağımlı olduğu ve Glutenlerden arınmış bir diyetten yararlanabileceği anlamına gelir.

Otizm’deki Afyon Teorisinin Geçerliliği Var mı?

Otizm tanısı almış bazı çocukların (fakat kesinlikle hepsinin değil), gastrointestinal sorunları olabilmektedir. Bu gruba giren bazı çocuklarda da “sızıntılı bağırsak sendromu” görülmektedir.

Yapılan bazı çalışmalarda, yukarıda sözü edilen peptidler, bazı otistik çocukların idrarlarında yüksek oranda saptanmıştır – fakat bu idrar analizleri yalnızca gastrointestinal bozuklukları olan otistik çocuklarda gerçekleştirilmiştir. Daha fazla sayıda otistik çocuğu içeren analizlerde, bu peptidler yüksek oranlarda saptanmamıştır.

Yürütülen birkaç çalışmada, bazı deney farelerinin beyinlerine kazomorfin enjekte edildiğinde, beyinlerinin otizmden etkilenen bölümlerinin aktifleştiği gözlemlenmiştir (fakat beynin tam olarak hangi bölümlerinin otizmden etkilendiği henüz kesinlik kazanmadığı için bu çalışmaların sonucu da sorgulanmalıdır).

Glutamorfinlerin ve kazamorfinlerin otistik davranışlara neden olduğuna ilişkin kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Naltrexone (ABD’de izni olmayan) adlı, glutamorfinlerin ve kazamorfinlerin beyin üzerindeki etkilerini bloke eden ilaç üzerinde de bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu araştırmaların sonucunda, Naltrexone’un otistik davranışların engellenmesinde bir etkisi olmadığı ortaya çıkmıştır.

Yapılan birçok çalışma, gluten içermeyen diyetlerin otizmin semptomlarının tedavisinde olumlu sonuç verdiğini gösterse de, hatırı sayılır başka güvenilir çalışmalar da, tam tersi sonuca varmışlardır.

Cincinnati Çocuk Hastanesi’nde Pediatri Bölümü’de Epidemioloji ve Biyo-İstatistik Merkezi’nde alışan Dr. Cynthia Molloy’un konu ile ilgili yorumları şöyle:

“Yiyeceklerdeki proteinlerin beyin üzerindeki etkilerini kesinleştirecek bütüncül çalışmalar henüz tamamlanmamıştır. Bu proteinler ve otizm arasında bir neden-sonuç ilişkisi olduğunu kanıtlayan deneysel bulgulara sahip değiliz. Bu yalnızca bir varsayımdan ibaret.”

Bu bilgiler ışığında, Afyon Teorisi’nin geçerliğinin zayıf olduğunu, fakat glutensiz bir diyetin olumlu etkiler gösterebileceği sonucuna varabiliriz.

Glutensiz Diyet Neden İşe Yarar Gibi Görünüyor?

Glutensiz diyetler pahalı ve uygulaması son derece zordur. Bu diyeti uygulamak çok fazla zaman harcamanız ve çok bilgili olmanız gerekiyor. Birçok uzmanın önerisine göre de, bu diyet en azı üç ay boyunca uygulanmalıdır. Tüm bunlar bir arada değerlendirildiğinde, bu diyet sonucunda çocuklarında bir gelişim görmek isteyen anne babalar, çocukta gerçekten bir gelişme olmasa da, bir gelişme gözlemlediklerini bildirebilirler. Ayrıca birçok çocuğun, özel diyetle olsun olmasın, üç ay içinde birçok yeni beceri edinebileceğini de unutmamız gerekiyor. Bunların dışında, bu tür diyetleri uygulayarak, gastrointestinal bozuklukları olan çocukları daha az stressiz ve rahat bir metabolizmaya kavuşturabilen bu diyetler, aileyi ve çocuğu olumlu etileyebilmektdir.

Kaynaklar:

Christison, G.W., and K. Ivany. 2006. “Elimination diets in autism spectrum disorders: any wheat amidst the chaff?” J Dev Behav Pediatr. 27(2 Suppl):S162-S171.

Cornish, E. 2002. “Gluten and casein free diets in autism: a study of the effects on food choice and nutrition.” J Hum.Nutr.Diet. 15(4):261-269.

Elchaar, G.M., et al. 2006. “Efficacy and safety of naltrexone use in pediatric patients with autistic disorder.” Ann.Pharmacother. 40(6):1086-1095.

Elder, J., et al. 2006. “The Gluten-Free, Casein-Free Diet in Autism: Results of a Preliminary Double Blind Clinical Trial.” Journal of Autism and Developmental Disorders 36:413-420.

Erickson, C. et al. 2005. “Gastrointestinal Factors in Autistic Disorder: A Critical Review.” Behavioral Science Volume 35, Number 6 / December, 2005

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.